Kaunas'ta Konaklama
Yurt
Erasmus için Kaunas'a giden kişilere önerebileceğim en iyi konaklama biçimi öğrenci yurdudur. Ben şahsen 9,5 ayımı Kaunas'taki bir öğrenci yurdunda geçirdim ve çokta memnun kaldım. ''Neden öğrenci yurdu? '' diye soracak olursanız, bunun birkaç nedeni var. Nedenlerinden bahsedecek olursak;
1 veya 2 döneminizi geçireceğiniz bir şehre gideceksiniz. Elbette ki bir arkadaş ortamınız olacak. Bunu yapmanın en kolay ve zevkli olan yolunun yurt olduğunu düşünüyorum. Eğer yurtta konaklamazsanız, birçok aktiviteyi kaçırırsınız ve arkadaşlarınızdan kopuk bir yaşamınız olur. Fakat ben illa da yurtta kalmayacağım, kararım kesin derseniz, siz bilirsiniz. Fakat ben size en azından ilk 1-2 ayınızı yurtta geçirmenizi tavsiye ederim. Yurt haricinde kalabileceğiniz diğer ihtimal ise ev kiralama yöntemi olacaktır. Eve tek çıkmayacak iseniz, yanınıza seçeceğiniz kişileri yurtta çok iyi analiz etme şansınız olacaktır. Ama zaten Türkiye'den tanıdığınız arkadaşlarınızla gidecekseniz ve onlarla eve çıkacaksanız zaten sorun yok. Sonuç olarak yurtta konaklamanın, çevre edinmek, erasmus aktivitelerini yakından takip etmek ve yurtta gerçekleşecek olan partilerden faydalanmak gibi artıları vardır.
Fiyat olarak son derece hesaplıdır. 2009 senesinde, hatırladığım kadarıyla 75 Türk Lirası'na denk gelen bir meblağ ödüyorduk. Bu fiyat 2 kişilik bir odada kalındığında kişi başına düşen miktar. Tek kalmak isterseniz fiyat artıyor ve 3 kişi kalırsanız keza düşüyor. Ama tabi ki bu seçenekler, yurdun boş oda durumuna bağlı.
Ben Kaunas Koleji'nde okumuştum. Ama Kaunas'ta Kaunas Teknoloji Üniversitesi (KTU), Kaunas Veterinerlik Fakültesi (VTU), Büyük Vytautas Üniversitesi (VDU), Kaunas Tıp Üniversitesi (KMU) gibi birçok üniversite ve kolej mevcut. Benim okuduğum kolejle yurt arasındaki uzaklık takriben 40-50 metre kadardı. Yani yürüyerek 1-2 dk. içinde yurttan okula, okuldan yurda ulaşabiliyorduk. Diğer okulların yurtları nerededir bilmiyorum. Ama çoğunun yürüme mesafesinin dışına çıkmayacağını söyleyebilirim. Fakat okula mesafesi uzak olan yurtlarda mevcut. Fakat genel itibariyle bakacak olursak yurdun bir diğer artısı da, okula yakın olmaları.
Bunların dışında şu anda aklıma gelen başka bir artısı yok Litvanya'daki öğrenci yurtlarının. Ama bence en önemli artısı, size çevre yapma ve derslerden arta kalan zamanlarınızda (ki bu da oradaki zamanınızın çoğunu oluşturuyor) güzel vakit geçirme imkânı sağlaması. Yurtlarla ilgili kısaca bilgi vermem gerekirse;
1- Erasmus öğrencilerine özel bir kat ayrılır. (Bizimkisi giriş katıydı.) Litvan öğrencilerle karıştırılmazlar.
2- Kızlar ve erkekler aynı yurtta kalırlar, ama aynı odada kalamazlar.
3- Yurtlara alkol ve dışarıdan bir yabancı sokmak yasaktır.
4- Akşam belli bir saatten sonra gürültü yapmak yasaktır.
5- Hatırladığım kadarıyla akşam 11'de yurdun kapıları kapanır ve o saatten sonra gelen öğrenciler içeri alınmaz.
6- Bulunduğunuz katta bir adet çamaşır odası vardır. Orada da bir adet çamaşır makinesi mevcuttur. Bu odanın anahtarı yurdun resepsiyonisti olarak tarif edebileceğim kişidedir. Çamaşırını yıkamak isteyen anahtarı görevliden alır, işi bittikten sonra teslim eder. Deterjan ve yumuşatıcı öğrenci tarafından sağlanır.
7- Her haftanın belli bir günü yastık kılıfı, çarşaf ve battaniyenizi verir, temizlerini alırsınız.
8- Ütü masası vardır ama ütü yoktur. Ütüler öğrenciler tarafından sağlanır.
9- Çamaşırlık yoktur. Öğrencilerin kendilerinin marketten almaları gerekmektedir.
10- Kablosuz internet erişimi mevcuttur. İnternet ücreti, yurda ödediğiniz kiranın içindedir.
11- Mutfakta herkesin ortak kullandığı buzdolabı vardır. Odalarda minibar adı verilen ufak buzdolaplarından yoktur.
12- Mutfakta her türlü yemek yapma ve yeme ihtiyacınızı giderecek alet edevat mevcuttur. Bunlarında dışında özel olarak almak istediğiniz ürünler olursa, kendiniz tahsis etmekle yükümlüsünüzdür.
13- Yurdun kirasını her ay, oradaki herhangi bir bankaya giderek yurt hesabına yatırırsınız. Bankadan verilen dekontu da yurt müdüre/müdürüne verirsiniz.
14- Akşam belli bir saatten sonra Litvanların bulunduğu katlara çıkmanız yasaktır. Keza onların da sizin katınıza inmesi yasaktır.
15- Prizler Türkiye'deki gibi 220 V'dir. Prizleri kullanmak için İngiltere veya Amerika Birleşik Devletleri'ndeki gibi ekstradan bir aparata ihtiyaç yoktur.
* Bu yurt koşullarının hepsi, benim kaldığım yurtta ve 2009-2010 yıllarını kapsayan eğitim-öğretim döneminde mevcuttu. Başka yurtlarda başka kurallar ve/veya koşullar olarabilir. Hatta benim kaldığım yurttaki kural ve/veya koşullar da zaman içinde değişmiş bile olabilir.
Fakat bu yurt koşullarının göründükleri gibi katı olmadıklarını da, istisnai durumların söz konusu olduğunu da sizlere söyleyebilirim. Nasıl olduğuna bakacak olursak;
1- Bazen yakınlarda bulunan diğer öğrenci yurdundaki erasmus öğrencileri, sizin bulunduğunuz yurda taşınmak isteyebiliyorlar. Bunun nedeni de onların bulundukları yurtta onlardan başka erasmus öğrencilerinin olmaması ve sayılarınıun 3-5 gibi çok az olması. Erasmus öğrencilerinin olduğu katta da boş oda olmadığı zaman, sonradan gelen erasmus öğrencilerini Litvan öğrencilerle aynı kata koymak zorunda kalıyorlar.
2- Eğer çift oda arkadaşlarıyla anlaşabilirlerse ve oda arkadaşları için bir çözüm bulabilirlerse, tabi ki de, erkekler ve kızlar aynı odada kalabilirler. Siz kapınızı kapattıktan sonra, kimse kimin nerede konakladığını, uyuduğunu, yaşadığını, vs... bilemez.
3- Litvanya'da alkol sokulmamış öğrenci yurdu yoktur sanırım. Bu kural sözdedir ve belki d eher yurt için geçerli değildir. Ama yurda istediğiniz şekilde alkol sokabilirsiniz. Kimse de birşey demez. Litvanya'daki bir okulda faal olarak öğrenim gören birisini yurda sokabilirsiniz. Sadece girerken öğrenci kartını girişteki görevliye emaneten bırakması yeterlidir. Fakat konaklamaya izin vermezler. Tabi ki bu yöntemlerin dışında, gene içeriye öğrenci olmayan kişilerde sokulabilir. Bizim katımız giriş katı olduğundan, pencereden içeriye birisini rahatlıkla alabiliyor veya gene pencereden gönderebiliyorduk. Daha sonraları dışarıya, pencereleri gösteren kameralar koydular. Fakat ne kadar takip ediyorlar, bilmiyorum.
4- Mutfağımızda en azından haftada 1 kere (ki haftada 1'i geçtiği çok olmuştur) parti yapardık, görevli bizi sürekli uyarırdı. Polis çağıracağını söylerdi. O her geldiğinde veya uyardığında daha kontrollü olurduk. Müziğin sesini kısardık ve bağırmadan konuşmaya çalışırdık. Fakat bir müddet sonra kaldığımız yerden devam ederdik. Bu konuda gerçekten görevliler titiz ama biraz dikkat ettikten sonra sorun olmuyor. En azından biz hiçbir sorun yaşamamamıştık.
5- Gece 3'te, 4'te bile yurda döndüğümüz olurdu. Yurdun kapısındaki zili çalardık, görevli gelir kapıyı açardı. Normalde gece nöbetine kalan görevlilerin uyumamaları gerekirdi ama onlar kapıyı kitledikten sonra odalarında uykuya çekiliyorlardı. Biz kapıyı çalınca da uyanıp açıyorlardı. Görevli dediğim kişiler yaşlı bayanlardı. Ama gerçekten yaşları oldukça fazlaydı. Hatta bir tanesi 70-80 aralığındaydı. Fakat maddi durumları iyi olmadığı için mecburen çalışmak zorundalar. Neyse işin dramatik boyutunu geçiyorum.
6- Aslında sistem çok güzel. Anahtarı görevliden alıyorsun, işin bitince geri veriyorsun. Sonra gidip başkası alıyor. Ama maalesef erasmus öğrencileri bu sistemi çökertiyorlar ve siz de ister istemez bu sistemin bir parçası oluyorsunuz. Birisi alıyor anahtarı, 2 gün vermiyor. Zaten çamaşır makinesi eski ve ağır çalışıyor. Geç kalkıp akşam uyuyana kadar işgal ediyor anahtarı eline alan. Sonra istediğinizde de, ben bilmem kime söz vedim diyor. Öfleye püfleye o kişiye gidiyorsunuz. O da başka birisine söz verdiğini söylüyor. Öyle böyle bir şekilde sıra size geliyor. En mantıklısı, ya yurdun kendi sistemine uymak, ya da bir çizelge yapıp ona uymak. Yoksa çamaşır odasının anahtarı yüzünden büyük tantanalar oluyor.
7- Ya da vermezsiniz, 2 haftada bir verirsiniz. Veyahut 3 haftada bir, ayda bir. O size kalmış.
8- İlla ki ütü alan birisi çıkar, sonra bütün erasmus onun ütüsüne abanır. Tabi ki iş o kişinin anlayışına kalmış. Bazen de surat ederler ama verirler. Kimsenin afra tafrasını çekemem, neyse parası veririm ya da oda arkadaşımla veya diğer arkadaşlarımla birleşir alırım derseniz de, bu sefer sizin ütünüzü isteyenler olacak. Verseniz bir türlü, vermeseniz bir türlü olur.
9- Aslında yurdun çamaşırlığı var ama erasmus katında sadece 1 veya 2 tane vardı hatırladığım kadarıyla. O yüzden biz de hemen hemen her oda birer adet çamaşırlık almıştı. Oda arkadaşım ve ben ortaklaşa almıştık. Diğer odalarda öyle yapmıştı. Almayanlar da, yurdun çamaşırlığını/çamaşırlıklarını kullanıyorlardı. Ama onlar dolu ise ve ihtiyaçları varsa, gene alanlar kullanmadığı zaman onlardan ödünç istiyorlardı.
10- Bunun ilgili söyleyecek herhangi birşey yok. Fakat şunu belirtmek isterim, gittiğinizde internete bağlanamıyorsunuz. Bilgisayarınızın bazı ayarlarının değiştirilmesi gerekiyor. Bizim yurdun bilgisayar ve internet işleriyle ilgilenen birisi vardı. O da okulun öğrencilerindendi anladığım kadarıyla ama yurtta konaklamıyordu. İnternete gireceğimiz zaman o gelip yardım etmişti, bilgisayarın ayarlarını değiştirmişti. Daha sonra numarasını almıştık ve bilgisayarlarımızda veya yurdun internetinde bir sorun olduğunda ona mesaj atıyorduk, gelip yardımcı oluyordu.
11- Bazı özel odalar var. Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum. Koridorda sağlı sollu oda kapıları var. Ama bunlardan 2 tanesi vardı ki, kapıyı açınca odaya değil, başka minik bir koridora giriyordunuz. Fakat çok ufak bir antre burası, koridor olarak adlandırmak bile hata olur aslında. Bu antreden 2 ayrı odaya açılan kapılar var. Hatta bu odalarda kalanlar diğerlerinden biraz daha fazla ödüyorlardı. Bunun sebebi de, o minik antrelerinde kendilerine (2 odaya) özgü bir buzdolaplarının olması ve gene kendilerine ayrılmış banyo ve tuvaletlerinin olması. Böyle 2 adet kapı var demiştim. Biri böyle, diğeri de bunun gibi aynı, artı bir de kendi minik mutfakları mevcut. Ama gruptan kopmamak için hemen hemen hep bizim mutfağa gelirlerdi. Sadece herkes yemek yaparken mutfak kalabalık oluyorsa, onlar kendi yemeklerini kendi mutfaklarında yaparlardı. 12- Ekmek kızartma makinesi, tost makinesi veya çeşitli bazı alet edevatlar yok. Bunları kendinizin tahsis etmesi gerekiyor. Fakar fırın ve ocağın yanısıra bir de mikrodalga mevcuttu bizim mutfağımızda.
13- Kaunas'ta Swedbank, Snoras, SEB, DNB Nord, Ukio Bankas gibi bankalar mevcut. Bunların dışında da başka bankalar olabilir. Ama bunlar kolaylıkla ulaşabileceğiniz bankalar. Pasaportunuzla banka şubesine gideceksiniz. Gittiğiniz bankanın gişesinin önünde yerde kırmızı bir çizgi olabilir. Bunun anlamı sıra size gelmeden orayı geçmeyinizdir. Eğer başka bir müşteri varsa ve işlem yapıyorsa buna dikkat etmenizi tavsiye ederim. Kuzey ülkelerinin insanları soğuk kanlı olduklarından fazla yakınlıktan hoşlanmazlar ve tedirgin olurlar. Hatta ATM'den para çekerken de dikkat ederseniz, işlem yapan kişiyi rahatsız etmemek için o kişinin hemen dibinde beklemezler. 1,5-2 m. gerisinde beklerler. Gittiğinizde mutlaka dikkatinizi çekecektir. Her neyse. Yurdun adresi ve oda numaranızı söyleyip, bankaya parayı yatıracaksınız ve dekontunuzu alıp döneceksiniz. Bu kadar basit. Dediğim gibi pasaportunuzla gitmeyi kesinlikle unutmayın. Kaldı ki yurt dışında nereye giderseniz gidin, pasaportunuzu mutlaka yanınızda bulundurun. O sizin kimliğiniz görevi göreceğinden, bir gün sokakta polis sizi çevirip pasaportunuzu isterse, derdinizi de anlatamazsınız. Karakollarla uğraşmak zorunda kalırsınız. Kaunas'ta nasıl olsa sormuyorlar diye ben yanıma hiç almıyordum. Bir gün oda arkadaşıma sormuşlar, bana söyledi. O günden beri ne olur, ne olmaz diye hep aldım ben de. Siz siz olun, pasaportsuz sokağa çıkmayın.
14- Bu birazda yurt görevlileri üzerinde bıraktığınız izlenime bağlıdır. Ben genelde sakindim ve beni gördüklerinde de hep öyle denk geldim. O yüzden bana bir şey demiyorlardı. Ama 2 tane Portekizli arkadaş vardı, onların belli bir saatten sonra kesinlikle yukarıya çıkmalarına izin vermiyorlardı. Bazen de başkalarına bir şey demiyorlardı. Bazen bizim kattaki partiye Litvanların gelmelerine izin vermiyorlardı. Bazen de Litvanlarda geliyorlardı. Biraz da görevlilerin o anki ruh haline bağlı da diyebilirim ve tabi ki de partinizin dozuna.
15- Ama Türkiye'den gitmeden önce bavulunuza şöyle bir 3'lü-5'li priz falan koymayı unutmayın derim. Zira odalarda 2 kişiye yetecek kadar priz olmuyor bazen. Düşünün 2 kişisiniz. 2 kişinin laptop'u, dijital fotoğraf makinelerinin şarjı, cep telefonlarının şarjı. Etti mi size 6 priz. Gerçi hepsini aynı anda kullanmıyorsunuz ama benim hatırladığım kadarıyla bizim odamızda 3 adet priz vardı. Bir de benim MP3 çalarım pilliydi. Onun pillerini şarj ediyordum. Fön makineniz de olabiliyor. Öyle ya da böyle siz yanınıza bir adet priz çoğaltıcı alın. Hatta oda arkadaşınıza da böyle bir öneride bulunun derim.
Sonuç olarak gördüğünüz gibi bu maddeler biraz spesifik. Benim konakladığım yurda gidecek olanlar bu yazdıklarımı dikkate alabilirler. Diğer arkadaşlar içinse bu yazdıklarımda değişiklikler olabilir.
Kaunas'ta bir noktadan, başka bir noktaya gitmek isterseniz bunu sadece kara yolundan gerçekleştirebilirsiniz. Litvanya'da yazı geçirmediğim için bilmiyorum ama Kaunas'taki yazlık resimlere baktığımda, Nemunas Nehri üzerinde vapur gördüm. Belki Neris Nehri üzerinde de gidiyordur. Ulaşım amacıyla mı kullanılıyor, nereden alır, nereye götürür, gerçekten bilmiyorum. Orada yazı geçirmeyi planlayanların dışındakiler için, tek yol karayoludur. Zaten kışın Nemunas ve Neris Nehirleri donduğundan dolayı, nehirler üzerinden herhangi bir ulaşımın yapılması imkânsızdır. Karayolunun da 4 çeşit kullanım yolu var;
1- Araba: Litvanya'da 2. el araba fiyatları gerçekten ülkemize göre çok düşüktür. 500 Litas'a (410 Lira'ya), 1.000 Litas'a (830 Lira'ya) 2. el arabalar bulmanız mümkündür. Fakat sanayiden çıkar mı bilemem. Biraz daha fazla veririz, arkadaşlarla ortak araç alırız derseniz, o zaman vasat sınıf bir araç alabilirsiniz. O da işinizi fazlasıyla görür. Fakat böyle bir fikriniz varsa ve orada 2 dönemliğine kalmayı düşünüyorsanız önceden gidip ehliyetinizi uluslararası ehliyet yaptırın derim. Yaptırmazsanız da zaten 6 ay boyunca Türkiye'den almış olduğunuz ehliyeti kullanabiliyorsunuz. 6 aydan fazla kalmayacaksanız da problem yok demektir. Benzin fiyatları ülkemizdekinden ucuz tabi ki de. Benzinin litresi ortalama 3.50 Lira. Hesabınızı ona göre yapın derim.
2- Mikrobüs: Bizdeki minibüslere benzese de hem vasıta olarak, hem de çalışma sistemi olarak biraz farklı oradaki mikrobüsler. Her mikrobüsün bir kodu var. Yanlış hatırlamıyorsam ben orada 90'lı rakamları görmüştüm, hatta 100'lü rakamlarda olabilir. Kaunas küçük bir şehir değil, kabul ediyorum. Ama 90 veyahut 100 küsur farklı rotasyona sahip mikrobüsü barındırması da beni şaşırtmıştı işin açıkçası. Sizlere yazarken yanlış bilgi vermemek için internet üzerinden kontrol ettim ve o zamanlarda tahmin ettiğim şeyin doğru olduğunu şimdi anladım. En son rakam 120, ama bu 120 farklı rotasyona sahip mikrobüs var anlamına gelmiyor. Mesela 1 numaralı mikrobüs yok, keza 2 numara da yok. 3'ten başlıyor ve sonra 9'a geçiyor, vs... Yani 120 numaralı mikrobüsü de görseniz, toplamda 40 civarında mikrobüs mevcut Kaunas'ta. Daha fazla kafanızı karıştırmadan ve uzatmadan özetleyeyim. Bu araçları orada ''Mikro otobüs'' adıyla çağırıyorlar. Bunun sebebi de bir otobüsün olabileceği en küçük boyutlara sahip olması. Bizim minibüs diye adlandırdıklarımız, midibüsün küçükleridir. O yüzden de minibüs deriz. Bu da mikrosu yani ailenin en küçüğü. Minibüslerden daha ufak, fakat bir arabadan daha büyük ve daha çok yolcu taşıyabiliyor. Bir adet resim koyarak sizi daha da aydınlatmak istiyorum.
Hepsi sarı renkte oluyor bu mikrobüslerin ve fiyatları da gideceğiniz yere göre, vs... değişmiyor. Yani her yere sabit fiyat. Yanlış hatırlamıyorsam fiyatı kişi başına, tek yön için 2.50 Litas idi. Yani yaklaşık 2.00 Türk Lirası. Öğrenciye farklı fiyat uygulaması yoktu diye hatırlıyorum ama yanılıyor da olabilirim. Mikrobüs ile ulaşım, diğer ulaşım yöntemleri olan otobüs ve troleybüse göre daha pahalıdır.
3 ve 4- Otobüs ve Troleybüs: Kaunas içindeki toplu taşıma araçları içerisindeki en hesaplı olanı otobüs ve troleybüstür. Otobüs veya troleybüs ile Kaunas'taki bir noktadan, başka bir noktaya, tek yön gidiş ücreti, tam biletlerde 2.00 Litas (1.65 Lira), öğrenci biletlerinde 1.00 Litas (0.80 Lira). Bunların dışında bir de 60 yaş üzeri olanlar için bilet var. Onun da ederi 0.35 Litasdı diye hatırlıyorum, yani yaklaşık 30 kuruş. Ama bu bilgiye ihtiyaç duyacağınızı zannetmiyorum. Fakat bazen otobüsün arkada taraflarında oluyorsunuz ve arka kapıdan çok yaşlı bir bay veya bayan otobüse/troleybüse biniyor. Düz yolda yürümekte zorlanan ve otobüse yardımla binip, otobüsten yardımla inen bu zat-ı muhteremlerin seyir halindeki o uzun araçlarda, ücret ödemek için arkalardan en öndeki şoföre kadar yürümeleri onlar için bir hayli zor. Bazen bu tip durumlarda çevrelerindeki insanlardan yardım isteyebiliyorlar veya çevrelerindekiler kendiliğinden onlara yardım edebiliyorlar. Tabi bu kişilerden biri siz olursanız, gidipte o yaşlı bay/bayanın parasıyla 2 Litaslık tam bilet almayın. Bir de bu bilet alma işleminin yanı sıra, şoförden aldığınız bileti imha etmeniz gerekmekte. Otobüs ve troleybüslerin içerisinde, monteli şekilde bilet imha cihazları bulunmakta. Bunların kimisi elektronik olmakla birlikte, eski tip manuel olanlarda mevcut. Yani elinizle üstten bastırarak biletinizi bu cihaz vasıtasıyla delmeniz gerekmekte. Bileti kendinize veya bir başkasına aldıktan sonra (mesela yaşlı birisine) gidip bu cihazlara sokuyorsunuz. Bu cihaz biletinizin üzerine otomatik olarak delikler açıyor. Yani o bileti bir daha ki sefere kullanamamanıza neden oluyor. Neden derseniz, her biletin üzerinde o günün tarihi ve bileti aldığınız saat mevcut. (Güncelleme: Bu sistem artık değişmiş. Şoförün yanında otomotik olarak fiş basan bir cihaz mevcut. Siz ücreti şoföre veriyorsunuz ve o da size fişinizi takdim ediyor. Bu fiş bilet yerine geçiyor ve imha etme işlemiyle uğraşmanıza gerek kalmıyor.) ARGUS adı verilen denetçiler belli duraklarda otobüse veya troleybüse binerler. Onlara yakalanmanız halinde ceza ödemek zorunda kalırsınız. Otobüs ve troleybüslerle ilgili aklınızda oluşabilecek soru işaretlerini az sonra aşağıda soru-cevap şeklinde yanıtlayacağım. Şimdi sizlere bu bilet faslıyla uğraşmamanız için en güzel yöntemi sunacağım. Bu yöntem aynen şu resimde görmüş olduğunuz gibi;
Aşağıdaki resimlerin üzerine tıklayarak, güncel otobüs ve troleybüs saatlerini kontrol edebilir ve otobüs/troleybüs güzergahlarının Kaunas şehir haritası üzerindeki konumlarını görebilirsiniz.
Soldaki resme tıklamanız hâlinde Kaunas'taki güncel otobüs-troleybüs ve mikrobüs saatlerinin olduğu siteye yönlendirileceksiniz. Sağdaki resme tıklamanız hâlinde ise Kaunas'taki otobüs-troleybüs ve mikrobüs güzergâhlarını gösteren siteye yönlendirileceksiniz. Gitmek istediğiniz iki noktayı harita üzerinden seçebilirsiniz ve site size o noktalar arasında hangi araçlarla, nasıl ulaşım yapabileceğinizi söyler.
Fiyat olarak son derece hesaplıdır. 2009 senesinde, hatırladığım kadarıyla 75 Türk Lirası'na denk gelen bir meblağ ödüyorduk. Bu fiyat 2 kişilik bir odada kalındığında kişi başına düşen miktar. Tek kalmak isterseniz fiyat artıyor ve 3 kişi kalırsanız keza düşüyor. Ama tabi ki bu seçenekler, yurdun boş oda durumuna bağlı.
Ben Kaunas Koleji'nde okumuştum. Ama Kaunas'ta Kaunas Teknoloji Üniversitesi (KTU), Kaunas Veterinerlik Fakültesi (VTU), Büyük Vytautas Üniversitesi (VDU), Kaunas Tıp Üniversitesi (KMU) gibi birçok üniversite ve kolej mevcut. Benim okuduğum kolejle yurt arasındaki uzaklık takriben 40-50 metre kadardı. Yani yürüyerek 1-2 dk. içinde yurttan okula, okuldan yurda ulaşabiliyorduk. Diğer okulların yurtları nerededir bilmiyorum. Ama çoğunun yürüme mesafesinin dışına çıkmayacağını söyleyebilirim. Fakat okula mesafesi uzak olan yurtlarda mevcut. Fakat genel itibariyle bakacak olursak yurdun bir diğer artısı da, okula yakın olmaları.
Bunların dışında şu anda aklıma gelen başka bir artısı yok Litvanya'daki öğrenci yurtlarının. Ama bence en önemli artısı, size çevre yapma ve derslerden arta kalan zamanlarınızda (ki bu da oradaki zamanınızın çoğunu oluşturuyor) güzel vakit geçirme imkânı sağlaması. Yurtlarla ilgili kısaca bilgi vermem gerekirse;
1- Erasmus öğrencilerine özel bir kat ayrılır. (Bizimkisi giriş katıydı.) Litvan öğrencilerle karıştırılmazlar.
2- Kızlar ve erkekler aynı yurtta kalırlar, ama aynı odada kalamazlar.
3- Yurtlara alkol ve dışarıdan bir yabancı sokmak yasaktır.
4- Akşam belli bir saatten sonra gürültü yapmak yasaktır.
5- Hatırladığım kadarıyla akşam 11'de yurdun kapıları kapanır ve o saatten sonra gelen öğrenciler içeri alınmaz.
6- Bulunduğunuz katta bir adet çamaşır odası vardır. Orada da bir adet çamaşır makinesi mevcuttur. Bu odanın anahtarı yurdun resepsiyonisti olarak tarif edebileceğim kişidedir. Çamaşırını yıkamak isteyen anahtarı görevliden alır, işi bittikten sonra teslim eder. Deterjan ve yumuşatıcı öğrenci tarafından sağlanır.
7- Her haftanın belli bir günü yastık kılıfı, çarşaf ve battaniyenizi verir, temizlerini alırsınız.
8- Ütü masası vardır ama ütü yoktur. Ütüler öğrenciler tarafından sağlanır.
9- Çamaşırlık yoktur. Öğrencilerin kendilerinin marketten almaları gerekmektedir.
10- Kablosuz internet erişimi mevcuttur. İnternet ücreti, yurda ödediğiniz kiranın içindedir.
11- Mutfakta herkesin ortak kullandığı buzdolabı vardır. Odalarda minibar adı verilen ufak buzdolaplarından yoktur.
12- Mutfakta her türlü yemek yapma ve yeme ihtiyacınızı giderecek alet edevat mevcuttur. Bunlarında dışında özel olarak almak istediğiniz ürünler olursa, kendiniz tahsis etmekle yükümlüsünüzdür.
13- Yurdun kirasını her ay, oradaki herhangi bir bankaya giderek yurt hesabına yatırırsınız. Bankadan verilen dekontu da yurt müdüre/müdürüne verirsiniz.
14- Akşam belli bir saatten sonra Litvanların bulunduğu katlara çıkmanız yasaktır. Keza onların da sizin katınıza inmesi yasaktır.
15- Prizler Türkiye'deki gibi 220 V'dir. Prizleri kullanmak için İngiltere veya Amerika Birleşik Devletleri'ndeki gibi ekstradan bir aparata ihtiyaç yoktur.
* Bu yurt koşullarının hepsi, benim kaldığım yurtta ve 2009-2010 yıllarını kapsayan eğitim-öğretim döneminde mevcuttu. Başka yurtlarda başka kurallar ve/veya koşullar olarabilir. Hatta benim kaldığım yurttaki kural ve/veya koşullar da zaman içinde değişmiş bile olabilir.
Fakat bu yurt koşullarının göründükleri gibi katı olmadıklarını da, istisnai durumların söz konusu olduğunu da sizlere söyleyebilirim. Nasıl olduğuna bakacak olursak;
1- Bazen yakınlarda bulunan diğer öğrenci yurdundaki erasmus öğrencileri, sizin bulunduğunuz yurda taşınmak isteyebiliyorlar. Bunun nedeni de onların bulundukları yurtta onlardan başka erasmus öğrencilerinin olmaması ve sayılarınıun 3-5 gibi çok az olması. Erasmus öğrencilerinin olduğu katta da boş oda olmadığı zaman, sonradan gelen erasmus öğrencilerini Litvan öğrencilerle aynı kata koymak zorunda kalıyorlar.
2- Eğer çift oda arkadaşlarıyla anlaşabilirlerse ve oda arkadaşları için bir çözüm bulabilirlerse, tabi ki de, erkekler ve kızlar aynı odada kalabilirler. Siz kapınızı kapattıktan sonra, kimse kimin nerede konakladığını, uyuduğunu, yaşadığını, vs... bilemez.
3- Litvanya'da alkol sokulmamış öğrenci yurdu yoktur sanırım. Bu kural sözdedir ve belki d eher yurt için geçerli değildir. Ama yurda istediğiniz şekilde alkol sokabilirsiniz. Kimse de birşey demez. Litvanya'daki bir okulda faal olarak öğrenim gören birisini yurda sokabilirsiniz. Sadece girerken öğrenci kartını girişteki görevliye emaneten bırakması yeterlidir. Fakat konaklamaya izin vermezler. Tabi ki bu yöntemlerin dışında, gene içeriye öğrenci olmayan kişilerde sokulabilir. Bizim katımız giriş katı olduğundan, pencereden içeriye birisini rahatlıkla alabiliyor veya gene pencereden gönderebiliyorduk. Daha sonraları dışarıya, pencereleri gösteren kameralar koydular. Fakat ne kadar takip ediyorlar, bilmiyorum.
4- Mutfağımızda en azından haftada 1 kere (ki haftada 1'i geçtiği çok olmuştur) parti yapardık, görevli bizi sürekli uyarırdı. Polis çağıracağını söylerdi. O her geldiğinde veya uyardığında daha kontrollü olurduk. Müziğin sesini kısardık ve bağırmadan konuşmaya çalışırdık. Fakat bir müddet sonra kaldığımız yerden devam ederdik. Bu konuda gerçekten görevliler titiz ama biraz dikkat ettikten sonra sorun olmuyor. En azından biz hiçbir sorun yaşamamamıştık.
5- Gece 3'te, 4'te bile yurda döndüğümüz olurdu. Yurdun kapısındaki zili çalardık, görevli gelir kapıyı açardı. Normalde gece nöbetine kalan görevlilerin uyumamaları gerekirdi ama onlar kapıyı kitledikten sonra odalarında uykuya çekiliyorlardı. Biz kapıyı çalınca da uyanıp açıyorlardı. Görevli dediğim kişiler yaşlı bayanlardı. Ama gerçekten yaşları oldukça fazlaydı. Hatta bir tanesi 70-80 aralığındaydı. Fakat maddi durumları iyi olmadığı için mecburen çalışmak zorundalar. Neyse işin dramatik boyutunu geçiyorum.
6- Aslında sistem çok güzel. Anahtarı görevliden alıyorsun, işin bitince geri veriyorsun. Sonra gidip başkası alıyor. Ama maalesef erasmus öğrencileri bu sistemi çökertiyorlar ve siz de ister istemez bu sistemin bir parçası oluyorsunuz. Birisi alıyor anahtarı, 2 gün vermiyor. Zaten çamaşır makinesi eski ve ağır çalışıyor. Geç kalkıp akşam uyuyana kadar işgal ediyor anahtarı eline alan. Sonra istediğinizde de, ben bilmem kime söz vedim diyor. Öfleye püfleye o kişiye gidiyorsunuz. O da başka birisine söz verdiğini söylüyor. Öyle böyle bir şekilde sıra size geliyor. En mantıklısı, ya yurdun kendi sistemine uymak, ya da bir çizelge yapıp ona uymak. Yoksa çamaşır odasının anahtarı yüzünden büyük tantanalar oluyor.
7- Ya da vermezsiniz, 2 haftada bir verirsiniz. Veyahut 3 haftada bir, ayda bir. O size kalmış.
8- İlla ki ütü alan birisi çıkar, sonra bütün erasmus onun ütüsüne abanır. Tabi ki iş o kişinin anlayışına kalmış. Bazen de surat ederler ama verirler. Kimsenin afra tafrasını çekemem, neyse parası veririm ya da oda arkadaşımla veya diğer arkadaşlarımla birleşir alırım derseniz de, bu sefer sizin ütünüzü isteyenler olacak. Verseniz bir türlü, vermeseniz bir türlü olur.
9- Aslında yurdun çamaşırlığı var ama erasmus katında sadece 1 veya 2 tane vardı hatırladığım kadarıyla. O yüzden biz de hemen hemen her oda birer adet çamaşırlık almıştı. Oda arkadaşım ve ben ortaklaşa almıştık. Diğer odalarda öyle yapmıştı. Almayanlar da, yurdun çamaşırlığını/çamaşırlıklarını kullanıyorlardı. Ama onlar dolu ise ve ihtiyaçları varsa, gene alanlar kullanmadığı zaman onlardan ödünç istiyorlardı.
10- Bunun ilgili söyleyecek herhangi birşey yok. Fakat şunu belirtmek isterim, gittiğinizde internete bağlanamıyorsunuz. Bilgisayarınızın bazı ayarlarının değiştirilmesi gerekiyor. Bizim yurdun bilgisayar ve internet işleriyle ilgilenen birisi vardı. O da okulun öğrencilerindendi anladığım kadarıyla ama yurtta konaklamıyordu. İnternete gireceğimiz zaman o gelip yardım etmişti, bilgisayarın ayarlarını değiştirmişti. Daha sonra numarasını almıştık ve bilgisayarlarımızda veya yurdun internetinde bir sorun olduğunda ona mesaj atıyorduk, gelip yardımcı oluyordu.
11- Bazı özel odalar var. Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum. Koridorda sağlı sollu oda kapıları var. Ama bunlardan 2 tanesi vardı ki, kapıyı açınca odaya değil, başka minik bir koridora giriyordunuz. Fakat çok ufak bir antre burası, koridor olarak adlandırmak bile hata olur aslında. Bu antreden 2 ayrı odaya açılan kapılar var. Hatta bu odalarda kalanlar diğerlerinden biraz daha fazla ödüyorlardı. Bunun sebebi de, o minik antrelerinde kendilerine (2 odaya) özgü bir buzdolaplarının olması ve gene kendilerine ayrılmış banyo ve tuvaletlerinin olması. Böyle 2 adet kapı var demiştim. Biri böyle, diğeri de bunun gibi aynı, artı bir de kendi minik mutfakları mevcut. Ama gruptan kopmamak için hemen hemen hep bizim mutfağa gelirlerdi. Sadece herkes yemek yaparken mutfak kalabalık oluyorsa, onlar kendi yemeklerini kendi mutfaklarında yaparlardı. 12- Ekmek kızartma makinesi, tost makinesi veya çeşitli bazı alet edevatlar yok. Bunları kendinizin tahsis etmesi gerekiyor. Fakar fırın ve ocağın yanısıra bir de mikrodalga mevcuttu bizim mutfağımızda.
13- Kaunas'ta Swedbank, Snoras, SEB, DNB Nord, Ukio Bankas gibi bankalar mevcut. Bunların dışında da başka bankalar olabilir. Ama bunlar kolaylıkla ulaşabileceğiniz bankalar. Pasaportunuzla banka şubesine gideceksiniz. Gittiğiniz bankanın gişesinin önünde yerde kırmızı bir çizgi olabilir. Bunun anlamı sıra size gelmeden orayı geçmeyinizdir. Eğer başka bir müşteri varsa ve işlem yapıyorsa buna dikkat etmenizi tavsiye ederim. Kuzey ülkelerinin insanları soğuk kanlı olduklarından fazla yakınlıktan hoşlanmazlar ve tedirgin olurlar. Hatta ATM'den para çekerken de dikkat ederseniz, işlem yapan kişiyi rahatsız etmemek için o kişinin hemen dibinde beklemezler. 1,5-2 m. gerisinde beklerler. Gittiğinizde mutlaka dikkatinizi çekecektir. Her neyse. Yurdun adresi ve oda numaranızı söyleyip, bankaya parayı yatıracaksınız ve dekontunuzu alıp döneceksiniz. Bu kadar basit. Dediğim gibi pasaportunuzla gitmeyi kesinlikle unutmayın. Kaldı ki yurt dışında nereye giderseniz gidin, pasaportunuzu mutlaka yanınızda bulundurun. O sizin kimliğiniz görevi göreceğinden, bir gün sokakta polis sizi çevirip pasaportunuzu isterse, derdinizi de anlatamazsınız. Karakollarla uğraşmak zorunda kalırsınız. Kaunas'ta nasıl olsa sormuyorlar diye ben yanıma hiç almıyordum. Bir gün oda arkadaşıma sormuşlar, bana söyledi. O günden beri ne olur, ne olmaz diye hep aldım ben de. Siz siz olun, pasaportsuz sokağa çıkmayın.
14- Bu birazda yurt görevlileri üzerinde bıraktığınız izlenime bağlıdır. Ben genelde sakindim ve beni gördüklerinde de hep öyle denk geldim. O yüzden bana bir şey demiyorlardı. Ama 2 tane Portekizli arkadaş vardı, onların belli bir saatten sonra kesinlikle yukarıya çıkmalarına izin vermiyorlardı. Bazen de başkalarına bir şey demiyorlardı. Bazen bizim kattaki partiye Litvanların gelmelerine izin vermiyorlardı. Bazen de Litvanlarda geliyorlardı. Biraz da görevlilerin o anki ruh haline bağlı da diyebilirim ve tabi ki de partinizin dozuna.
15- Ama Türkiye'den gitmeden önce bavulunuza şöyle bir 3'lü-5'li priz falan koymayı unutmayın derim. Zira odalarda 2 kişiye yetecek kadar priz olmuyor bazen. Düşünün 2 kişisiniz. 2 kişinin laptop'u, dijital fotoğraf makinelerinin şarjı, cep telefonlarının şarjı. Etti mi size 6 priz. Gerçi hepsini aynı anda kullanmıyorsunuz ama benim hatırladığım kadarıyla bizim odamızda 3 adet priz vardı. Bir de benim MP3 çalarım pilliydi. Onun pillerini şarj ediyordum. Fön makineniz de olabiliyor. Öyle ya da böyle siz yanınıza bir adet priz çoğaltıcı alın. Hatta oda arkadaşınıza da böyle bir öneride bulunun derim.
Sonuç olarak gördüğünüz gibi bu maddeler biraz spesifik. Benim konakladığım yurda gidecek olanlar bu yazdıklarımı dikkate alabilirler. Diğer arkadaşlar içinse bu yazdıklarımda değişiklikler olabilir.
Ev
Yurdun dışında konaklayabileceğiniz bir diğer yöntem ise ev kiralamadır. Kaunas'ta ev kiraları fazla yüksel değildir. Tabi ki yurdun yanına yaklaşamaz, ama ufak bir daireyi aylık 300-400 Litas, yani 200-270 Lira'ya kiralayabilirsiniz. 1+0 veya 1+1 şeklinde olabilir bu daire, eşyalı veya eşyasızda olabilir. Şimdi belki fiyatlar biraz değişmiştir. Litvanya'da fiyatlar kolay kolay değişmez ama bazı ufak oynamalar olmuş olabilir. Fakat şehir mezkezine uzak yerlerde bu fiyata ev kiralayabilirsiniz. Mesela Kaunas Koleji şehir merkezine cidden uzaktır. Oralarda ev kiralamak daha ucuzdur. Çünkü oralar Kaunas'ın Dainava bölgesi. Merkeze troleybüsle 20-25 dakikada gidiliyor. Yani bayağı bir mesafe var. Yoksa gidipte, tam şehrin göbeğinde güzel bir apartman dairesi kiralamak isterseniz, aylık yaklaşık 1.200 Litas, yani 800 Lira kira ödemek zorunda kalırsınız. Bir de Litvanya'da kışın ev kiralamanın şöyle bir zorluğu var. Oranın kışı malum çok soğuk geçiyor ve uzun bir süre hava sıcaklığı sıfırın altında seyrediyor. Bu yüzden de kışın doğalgaza iyi bir bütçe ayırmanız gerekmekte. Ne kadar olduğunu şu anda gerçekten bilmiyorum ama düşündüğünüzden yüksek olacağını söyleyebilirim. Bir de işin içine elektrik, su ve internet girince, ev kiralama olayı biraz tuzlu oluyor. Kiralayan erasmus öğrencileri vardı, bir de 4-5 kişi olunca herşey bölünüp, kişi başına düşen ödeme miktarı da düşüyor. Fakat en hesaplı yöntem gene yurt oluyor.Kaunas'ta Ulaşım
1- Araba: Litvanya'da 2. el araba fiyatları gerçekten ülkemize göre çok düşüktür. 500 Litas'a (410 Lira'ya), 1.000 Litas'a (830 Lira'ya) 2. el arabalar bulmanız mümkündür. Fakat sanayiden çıkar mı bilemem. Biraz daha fazla veririz, arkadaşlarla ortak araç alırız derseniz, o zaman vasat sınıf bir araç alabilirsiniz. O da işinizi fazlasıyla görür. Fakat böyle bir fikriniz varsa ve orada 2 dönemliğine kalmayı düşünüyorsanız önceden gidip ehliyetinizi uluslararası ehliyet yaptırın derim. Yaptırmazsanız da zaten 6 ay boyunca Türkiye'den almış olduğunuz ehliyeti kullanabiliyorsunuz. 6 aydan fazla kalmayacaksanız da problem yok demektir. Benzin fiyatları ülkemizdekinden ucuz tabi ki de. Benzinin litresi ortalama 3.50 Lira. Hesabınızı ona göre yapın derim.
2- Mikrobüs: Bizdeki minibüslere benzese de hem vasıta olarak, hem de çalışma sistemi olarak biraz farklı oradaki mikrobüsler. Her mikrobüsün bir kodu var. Yanlış hatırlamıyorsam ben orada 90'lı rakamları görmüştüm, hatta 100'lü rakamlarda olabilir. Kaunas küçük bir şehir değil, kabul ediyorum. Ama 90 veyahut 100 küsur farklı rotasyona sahip mikrobüsü barındırması da beni şaşırtmıştı işin açıkçası. Sizlere yazarken yanlış bilgi vermemek için internet üzerinden kontrol ettim ve o zamanlarda tahmin ettiğim şeyin doğru olduğunu şimdi anladım. En son rakam 120, ama bu 120 farklı rotasyona sahip mikrobüs var anlamına gelmiyor. Mesela 1 numaralı mikrobüs yok, keza 2 numara da yok. 3'ten başlıyor ve sonra 9'a geçiyor, vs... Yani 120 numaralı mikrobüsü de görseniz, toplamda 40 civarında mikrobüs mevcut Kaunas'ta. Daha fazla kafanızı karıştırmadan ve uzatmadan özetleyeyim. Bu araçları orada ''Mikro otobüs'' adıyla çağırıyorlar. Bunun sebebi de bir otobüsün olabileceği en küçük boyutlara sahip olması. Bizim minibüs diye adlandırdıklarımız, midibüsün küçükleridir. O yüzden de minibüs deriz. Bu da mikrosu yani ailenin en küçüğü. Minibüslerden daha ufak, fakat bir arabadan daha büyük ve daha çok yolcu taşıyabiliyor. Bir adet resim koyarak sizi daha da aydınlatmak istiyorum.
Hepsi sarı renkte oluyor bu mikrobüslerin ve fiyatları da gideceğiniz yere göre, vs... değişmiyor. Yani her yere sabit fiyat. Yanlış hatırlamıyorsam fiyatı kişi başına, tek yön için 2.50 Litas idi. Yani yaklaşık 2.00 Türk Lirası. Öğrenciye farklı fiyat uygulaması yoktu diye hatırlıyorum ama yanılıyor da olabilirim. Mikrobüs ile ulaşım, diğer ulaşım yöntemleri olan otobüs ve troleybüse göre daha pahalıdır.
3 ve 4- Otobüs ve Troleybüs: Kaunas içindeki toplu taşıma araçları içerisindeki en hesaplı olanı otobüs ve troleybüstür. Otobüs veya troleybüs ile Kaunas'taki bir noktadan, başka bir noktaya, tek yön gidiş ücreti, tam biletlerde 2.00 Litas (1.65 Lira), öğrenci biletlerinde 1.00 Litas (0.80 Lira). Bunların dışında bir de 60 yaş üzeri olanlar için bilet var. Onun da ederi 0.35 Litasdı diye hatırlıyorum, yani yaklaşık 30 kuruş. Ama bu bilgiye ihtiyaç duyacağınızı zannetmiyorum. Fakat bazen otobüsün arkada taraflarında oluyorsunuz ve arka kapıdan çok yaşlı bir bay veya bayan otobüse/troleybüse biniyor. Düz yolda yürümekte zorlanan ve otobüse yardımla binip, otobüsten yardımla inen bu zat-ı muhteremlerin seyir halindeki o uzun araçlarda, ücret ödemek için arkalardan en öndeki şoföre kadar yürümeleri onlar için bir hayli zor. Bazen bu tip durumlarda çevrelerindeki insanlardan yardım isteyebiliyorlar veya çevrelerindekiler kendiliğinden onlara yardım edebiliyorlar. Tabi bu kişilerden biri siz olursanız, gidipte o yaşlı bay/bayanın parasıyla 2 Litaslık tam bilet almayın. Bir de bu bilet alma işleminin yanı sıra, şoförden aldığınız bileti imha etmeniz gerekmekte. Otobüs ve troleybüslerin içerisinde, monteli şekilde bilet imha cihazları bulunmakta. Bunların kimisi elektronik olmakla birlikte, eski tip manuel olanlarda mevcut. Yani elinizle üstten bastırarak biletinizi bu cihaz vasıtasıyla delmeniz gerekmekte. Bileti kendinize veya bir başkasına aldıktan sonra (mesela yaşlı birisine) gidip bu cihazlara sokuyorsunuz. Bu cihaz biletinizin üzerine otomatik olarak delikler açıyor. Yani o bileti bir daha ki sefere kullanamamanıza neden oluyor. Neden derseniz, her biletin üzerinde o günün tarihi ve bileti aldığınız saat mevcut. (Güncelleme: Bu sistem artık değişmiş. Şoförün yanında otomotik olarak fiş basan bir cihaz mevcut. Siz ücreti şoföre veriyorsunuz ve o da size fişinizi takdim ediyor. Bu fiş bilet yerine geçiyor ve imha etme işlemiyle uğraşmanıza gerek kalmıyor.) ARGUS adı verilen denetçiler belli duraklarda otobüse veya troleybüse binerler. Onlara yakalanmanız halinde ceza ödemek zorunda kalırsınız. Otobüs ve troleybüslerle ilgili aklınızda oluşabilecek soru işaretlerini az sonra aşağıda soru-cevap şeklinde yanıtlayacağım. Şimdi sizlere bu bilet faslıyla uğraşmamanız için en güzel yöntemi sunacağım. Bu yöntem aynen şu resimde görmüş olduğunuz gibi;
Benim Kaunas'taki erasmus hayatımda tanıştığım en güzel icat buydu işte. Bunun adı
''autobusų kortelė''. Yani ''otobüs kartı''.
Normalde bu kartın aylık dolumu hatırladığım kadarıyla 35 Litas idi. Yani 30 Lira. Fakat öğrenci kartınızla doldurmak isterseniz bu fiyat 16.80 Litas'a, yani 14 Lira'ya düşüyor. Öğrenci kartlarınız maalesef çabuk çıkmıyor. En azından benim okuduğum Kaunas Koleji'nde öyle olmuştu. 1 ayı geçiyor. Kimisinin 2 ayı bulduğu bile olabiliyor. Ama genelde 1-1,5 ay arasında kartınız hazır oluyor. Ondan sonra gidip bu kartı alıp aylık doldurursanızda, sınırsız olarak Kaunas'taki bütün otobüs ve troleybüsleri kullanabilirsiniz. İşte Kaunas'ta ulaşımın en hesaplı yolu bu.
Normalde bu kartın aylık dolumu hatırladığım kadarıyla 35 Litas idi. Yani 30 Lira. Fakat öğrenci kartınızla doldurmak isterseniz bu fiyat 16.80 Litas'a, yani 14 Lira'ya düşüyor. Öğrenci kartlarınız maalesef çabuk çıkmıyor. En azından benim okuduğum Kaunas Koleji'nde öyle olmuştu. 1 ayı geçiyor. Kimisinin 2 ayı bulduğu bile olabiliyor. Ama genelde 1-1,5 ay arasında kartınız hazır oluyor. Ondan sonra gidip bu kartı alıp aylık doldurursanızda, sınırsız olarak Kaunas'taki bütün otobüs ve troleybüsleri kullanabilirsiniz. İşte Kaunas'ta ulaşımın en hesaplı yolu bu.
Şimdi aklınıza takılabilecek soruları tahmin edip cevaplandırmaya çalışacağım.
Soru: Öğrenci kartınız çıkmadan otobüs kartı almak istemediniz ve çıkana kadar en azından 1 ay boyunca otobüs ve troleybüsleri bilet alarak kullanacaksınız veya hiç kart almayı düşünmüyorsunuz. Çünkü çok nadiren otobüs ve troleybüs kullanıyorsunuz. 3 çeşit bilet mevcut. Tam, öğrenci ve 60 yaş üzeri. Derdinizi şoföre nasıl anlatacaksınız? Hangi bileti istediğinizi nasıl tarif edeceksiniz?
Cevap: Otobüs ve troleybüs şoförlerinin hiçbiri İngilizce bilmez. Çat pat bilenine bile denk gelirseniz, gidip Tele Loto (Litvan Lotosu) oynayın derim. Demek ki o gün şanslı gününüzdesiniz. Bu yüzden de onlara dert anlatmak çok güç. Hele ki, seyir hâlindeyken. Siz gidip biletinizi almaya çalışırken, şoför sürüş hâlinde olabilir. Türkiye'deki şoförler gibi sizinle muhabbet etmezler veya cep telefonuyla konuşmazlar. Çünkü o an sürüş yapmaktadırlar. İngilizce'de bilmeyince, onlarla iletişim kurma şansınız iyice düşüyor. Peki nasıl istediğiniz bileti tarif edeceksiniz? Litvancasını mı öğrenmeniz gerekmekte? Aslında Litvancasını öğrenirseniz işiniz bir hayli kolaylaşır. Kaldı ki öğreneceğiniz şeyler çok basit olacak. Mesela ''bir öğrenci'' demeniz, bir kişilik öğrenci bileti almanız için yeterli. O zaman ''vienas studentas'' diyeceksiniz. Gayet basit ve doğru bir tamlama. Çoğul olunca işler değişiyor. Bunlara Litvanca bölümünde değineceğim. Şimdi orada şoförlerin bulunduğu bölümün cam ile yolculardan ayrıldığını göreceksiniz. Yani hiçbir şekilde şoföre dokunamazsınız, onunla konuşamazsınız veya şoförün dikkatini ya da güvenliğiniz, huzurunu bozacak faaliyetlerde bulunamazsınız. Parayı vermeniz için camekanın orta bölümünde dönebilen, yarım veya çeyrek daire şeklinde bir para koyma bölümü mevcut. paranızı koyuyorsunuz, şoför oradan alıp, para üstüyle birlikte (para üstü vermesi gerekiyorsa tabi) biletinizi gene aynı bölmeden size veriyor. Oradan parayı alırken tabi, size hangi bileti istediğinizi soruyor. Camekanın üzerinde 3 adet çıkartma var. en üsttekisi tam, ortadakisi öğrenci ve en alttakisi de 60 yaş üzeri için olandı diye hatırlıyorum. Zaten o çıkartmaların üzerinde biletin türü ve ücreti yazmakta. Öğrenci kartınız henüz çıkmamışsa en üsttekini, çıkmışsa ve otobüs kartınız yoksa da ortadakini şoföre parmağınızla gösteriyorsunuz. O da göstererek teyit ediyor ve işlem bitiyor.
Soru: Öğrenci bileti istediğimde öğrenci kartımı göstermem gerekiyor mu? Ya da yaşlı birisine yardım için bilet alırken 60 yaş üzeri bilet istediğimde bana sen 60 yaşında değilsin, neden bu bileti alıyorsun derler mi?
Cevap: Hayır, öğrenci kartınızı göstermeniz gerekmiyor. Çünkü bu tip güvenlik kontrollerinden şoförler değil, ARGUS adı verilen timler sorumlu. Bu yüzden de şoför size biletinizi vermeden önce öğrenci kartınız var mı diye sormaz. 60 yaş üzeri alırsanız da hiçbir şey sormaz. Dediğim gibi bu tip işler onların problemi değil. Onların problemi olmamasına rağmen aynı sistem Türkiye'de olsa, sorarlar mı? Sorarlar. Çünkü bizim insanlarımız kendi işleri olmayan işlere burunlarını sokmayı severler. Ama orada durum böyle değil. Sen istediğin bileti alırsın, bir hata yaparsan da senin sorunundur. Ne şoförü, ne de başkasını ilgilendirmez. Zaten kendine 60 yaş üzeri bilet almayacağını bildikleri için de, başkasına aldığınızı tahmin ederler. Çünkü kendinize alırsanız da ceza ödeyeceksinizdir, o zaman hiç bilet almayın daha iyi. En azından 35 sentiniz cebinize kalır.
Soru: Bir hata yaptınız ve ARGUS'a yakalandınız. Ne olur?
Cevap: ARGUS devreye girer ve ceza ödemek zorunda kalırsınız. Sizi otobüs veya troleybüsten indirirler, kendi mikrobüslerine bindirirler. Aracın arka tarafında size şöyle bir teklif sunarlar. Ceza bedeliniz 100 Litas, fakat cezanızla ilgili herhangi bir evrak, belge, vs... hazırlamamızı istemezseniz 40 Litas ödeyebilirsiniz. Peki bu nasıl oluyor? ARGUS ekipleri 4'er kişiden oluşmaktadır ve normalde böyle bir suç işlemeniz durumunda sizin hakkınızda bu suça istinaden bir belge hazırlamaları gerekmektedir. Ama bu 100 Litas da devlete gider. Hiçbir belge hazırlamazlarsa, bu da ortada hiçbir suç yok anlamına gelir. O yüzden de devlete verilmesi gereken bir para yoktur. Siz onlara 40 Litas verir ve hakkınızda belge hazırlanmasında kurtulmuş olursunuz (oradaki adli sicilinize işleniyor diye biliyorum), artı 60 Litas daha az ödemiş olursunuz. Bu 4 kişilik ARGUS ekibi de 10'ar Litas'dan paraları kendi aralarında bölüşürler. Onlarda böylece yollarını bulmuş olurlar.
Soru: ARGUS nasıl çalışır?
Cevap: Resimde gördüğünüz şekilde araçları vardır ve gene gördüğünüz gibi duraklarda beklerler. Otobüs veya troleybüs o durağa geldiği zaman kapılar açılmaz. Zaten 2 ya da 3 adet kapıları mevcut. Bu yüzden hiç kimse araçtan inemez ve bir sahtekarlık varsa, kaçış şansı mevcut değildir. Daha sonra sadece ön kapı açılır ve kapının önünde bekleyen ARGUS görevlilerinin 2'si araca biner, 1'i kapıda bekler. Diğeri de ARGUS aracında bekler. İçeriye giren 2 görevli tek tek herkesin biletini kontrol eder. Suç işleyeni dışarıya alıp araçlarına bindirirler. Aynı zamanda ellerinde de, POS cihazı tarzında bir aletleri bulunur. Bununla da otobüs kartı olanları kontrol ederler. Her durakta olmazlar tabi ki de, ama hangi duraklarda olacaklarını da kestiremezsiniz. Kaunas Koleji'nde okuyacaklar için bir tüyo verebilirim. Urmas'ın önündeki durakta, yani ''Dainavos Poliklinika'' durağında ARGUS kontrollerine sıkça rastladım ve orası benim hafızama kazındı. Şayet bilet almadan o durağa kadar geldi iseniz. O durağın bir öncesindeki durakta ininiz ve yürüyünüz. Çünkü ARGUS'un o durakta bekleme ihtimali yüksektir. Artı akşam oldu, geç oldu, kar yağdı, bugün Pazar, vs... gibi düşünmeyin. ARGUS her daim çalışır. Ne zaman ki otobüsler durur, ARGUS'ta durur. Gerçi akşam ki son otobüs/troleybüsle gidiyorsanız veya sabahın ilk saatlerindeki otobüs/troleybüslerle gidiyorsanız pek denk geleceklerini zannetmem. Ama siz işinizi sağlama alın ve pek fazla işin üç kağıdına kaçmayın. Sonra size daha pahalıya mal olur. Sadece 2 duraklık yol, niye bilet alayım dersiniz. Binersiniz ve sonraki durakta ARGUS sizi bekliyor olabilir. Bazen de hiç denk gelmezler. Şansınıza ne kadar güveniyorsanız artık. Kimisi yabancısınız diye göz yumabilir, ama genel de göz yummazlar.İngilizce bilen elemanları olabilir. Bunlara karşı hep dikkatli olun. Eğer bir suç işlerseniz, en azından Türkçe konuşun ki, sizi anlamasınlar. Belki o zaman uğraşmayıp, göz yumabilirler. Ama belki. Çünkü ne bunları denedim, ne de deneyen arkadaşım oldu. Bilet almadığı için ceza ödeyen arkadaşlarım oldu. Bu olayları da onlara sorarak öğrenmiştim.
Soru: İnmek istiyorsunuz, ama nasıl? Otobüsü/troleybüsü durdurmak için bir tuşa mı basacaksınız?
Cevap: Hiçbir şey yapmanıza gerek yok. Sadece ineceğiniz durağı iyi takip edin ve kapı açılınca inin. Her otobüs/troleybüsün kendine göre bir rotasyonu vardır ve hepsi de bu rotasyon üzerindeki durmaları gereken duraklarda sırasıyla dururlar. Durakta hiç kimse olmasa da dururlar. Otobüsten birileri inebilir. Ne olursa olsun durmaları gereken her durakta durmak zorundadırlar. Akşam hava karanlık, belki bir de bardaktan boşalırcasına yağmur var üstüne üstlük ve siz de nerede olduğunuzu camdan bakınca saptayamıyorsunuz. Hiç önemli değil. Eğer ineceğiniz durağın ismini biliyorsanız sorun yok demektir. Her durağa gelindiğinde otobüs/troleybüsteki otomatik ses gelinen durağın adını söyler, artı dijital ekranda da yazar. Otobüs/troleybüs duraktan ayrılınca da bir sonraki durağın adı şudur şeklinde, bir sonraki durağın adını söyler ve gene dijital ekranda yazar. Troleybüsler, otobüslere göre daha yenidir. Bu yüzden bazı otobüslerde bu sesli söyleme sistemi olmayabilir. Olmadı bindikten sonra ineceğiniz yere kaç durak olduğunu bilin yeter. Otobüsün hareketinden sonra durduğu durakları sayarsınız ve istediğiniz yerde inersiniz.
Soru: Hangi otobüs/troleybüs, hangi saatlerde, nerelere gider?
Cevap: Bu sorunun cevabı internette gizli. Ben sizlere tıklamanız gereken linkleri yazacağım ve açıklamasını yapacağım. Sizlerde o sitelerden ne zaman, nereye, hangi otobüs veya troleybüsle gideceğinizi takip edebilirsiniz. Hatta gideceğiniz durağa ne zaman varacağını bile bu sitelerden öğrenebilirsiniz.
Otobüs-Troleybüs Zaman Çizelgesi Okuma
Tahmin ediyorum ki hiçbiriniz resimdeki bu şeye anlam veremediniz. Bu bir otobüs-troleybüs zaman çizelgesi. Yani hangi otobüs veya troleybüsün ne zaman, hangi duraktan geçeceğini bizlere gösterir. Kaunas Koleji'nde erasmus yapacak olanlar, bu çizelgeyi hiç unutamayacaklar diyebilirim. Bu duraktan kalkan 15 ve 16 numaralı troleybüsler şehir merkezine gitmektedir. O yüzden de orada erasmus yapacakların en çok kullanacağı vasıta olacak bunlar. Şimdi açıklama bölümüne geçiyorum. Bu çizelgeler hep durakta mevcuttur. En üstte yazan ''Taikos pr.'' ise ''Taikos prospektas'' yani ''Huzur Caddesi'' anlamına gelmektedir. Sonuç itibariyle bu bölüm sizin bulunduğunuz durağın adıdır. Resimde gördüğünüz şey plastik bir rulo şeklinde, direğe takılmış bir aparattır. Önünde ve arkasında farklı otobüs/troleybüslerin çizelgeleri bulunmaktadır. Döndürüp istediğiniz bölüme bakabilirsiniz. Şimdi bu bölümde kırmızı bir arka plana sahip 16 numarasını görüyoruz. Bunun anlamı 16 numaralı troleybüs. Arka planın kırmızı olmasından, çizelgenin bir troleybüse ait olduğunu anlıyoruz. Mavi olsaydı şayet, bu da çizelgenin bir otobüse ait olduğu anlamına gelecekti. 16'nın sağ tarafında yazan ''Partizanu g.'' ilk durağı, ''Centras'' ise son durağı işaret eder. Alt kısımda yazanlar ise, aracın izleyeceği güzergâhı göstermektedir. Onların da aşağısında kalan bölümde yazan ''Darbo dienomis'' in anlamı ''Çalışma günleri'' dir. Ama aracın çalışma günleri değil, halkın çalışma günleri. Yani başka bir deyişle hafta içi. Altında yazanlar da, otobüs/troleybüsün o duraktan geçtiği saatler. Onların altında da, Cumartesi ve Pazar günleri için olan zaman çizelgeleri mevcut. İlk rakamlara bakacak olursak, Taikos pr. durağından hafta içinde ilk 16 numaralı troleybüs saat sabah 05:17'de geçmekte. Sonraki troleybüs 05:43, ondan sonrakisi 05:56 ve ondan sonrakisi de 06:12'de geçmekte. İşin mantığını çözmüşsünüzdür diye tahmin ediyorum ve listenin geri kalanını buraya yazmıyorum. Yılın belli dönemlerinde bu zaman çizelgesi değişir. Onun için belli bir saati ezberleyip hep o saate göre hareket etmemenizi öneririm. En azından internet üzerinde bir kontrolünü gerçekleştirebilirsiniz durağa gitmeden önce. Eğer saatlerinizi otobüs/troleybüslerin içindeki dijital saate göre ayarlarsanız (ki ben oradayken öyle yapmıştım), otobüs/troleybüslerin duraklara tam zamanında geldiklerini göreceksiniz. Bazen 1-2 dk. oynama olabiliyor. Fakat bazen hava koşullarından kaynaklanan trafik yoğunluğu, vs... gibi problemlerden dolayı oluşan aksaklıklar olabiliyor. İşte o zaman 10 dk'ya kadar gecikme yapabiliyorlar. Hatta daha da uzun süreli gecikmeler de yapabilirler. Fakat çok nadir olur, kafanıza takmayın. Bunların dışında bu konuyla ilgili aklıma gelen bir şey yok. Benim oradayken aklıma takılan bir şey vardı. O da zaman çizelgesindeki sarı renkli otobüs ve troleybüsler. Onların neden zaman çizelgesinde sarı renkle gösterildiğini oradayken çözememiştim, halen daha da çözebilmiş değilim. Aklıma sarı renkli olanların yeni otobüs/troleybüsler olacağı fikri gelmişti ama hiç kontrol etmemiştim, öyle mi acaba diye. Çünkü Kaunas'ta 2 çeşit otobüs ve gene 2 çeşit troleybüs mevcut. Bunlardan bir tanesi yeni alınan otobüsler ve troleybüsler, diğerleri ise daha eski olanlar. Şöyle bir resimle olaya açıklık getirebilirim.
Resimdeki yeşil renkli troleybüsler yeni olanlardan. Onun arkasındaki 2 tane kırmızı-beyazlı olan troleybüsler de eski modellerden. (Düzeltme: Eski modeller artık kalkmış olabilir. Çünkü en son Kaunas'a gittiğimde (Kasım 2013) eski model araçları gördüğümü hatırlamıyorum ve gazetede çıkan bir habere göre Kaunas otobüs ve troleybüs konusunda daha yeni bir sisteme geçecek.)
Aşağıdaki resimlerin üzerine tıklayarak, güncel otobüs ve troleybüs saatlerini kontrol edebilir ve otobüs/troleybüs güzergahlarının Kaunas şehir haritası üzerindeki konumlarını görebilirsiniz.
Soldaki resme tıklamanız hâlinde Kaunas'taki güncel otobüs-troleybüs ve mikrobüs saatlerinin olduğu siteye yönlendirileceksiniz. Sağdaki resme tıklamanız hâlinde ise Kaunas'taki otobüs-troleybüs ve mikrobüs güzergâhlarını gösteren siteye yönlendirileceksiniz. Gitmek istediğiniz iki noktayı harita üzerinden seçebilirsiniz ve site size o noktalar arasında hangi araçlarla, nasıl ulaşım yapabileceğinizi söyler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder